25.05.2022

Yazarlar: Berfu Yalçın, Beyza Büyükağaçcı

Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından 23.05.2022 tarihinde yayımlamış olan 21/10/2021 tarihli ve 2021/1069 sayılı Kurul kararında1 “bankanın avukatı tarafından borçlu yakını olan ilgili kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesi suretiyle kişisel verilerinin işlenmesi” kanuna aykırı olup olmadığı incelenmiştir.

Düzenleme her ne kadar Resmi Gazete yayım tarihi olan 9.11.2022 tarihinde yürürlüğe girmiş olsa da düzenlemeye ilişkin olarak hangi usul ve esasların uygulanacağına dair mevzuatta bir boşluk bulunmaktaydı. Bu kapsamda 25.01.2023 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan Tebliğ ile Geçici 2. Madde’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenerek boşluk giderilmiştir.

Kurul tarafından incelenen kararın konusu, borçlu yakını olarak bir banka avukatınca kendisine İİK m. 89/1 kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesi ile kişisel verilerinin açık rızası alınmaksızın ihbarnamede yer alan üçüncü kişilerle paylaşılmasının Kanun’a uygun olup olmadığı hususudur.

Kurul tarafından yapılan incelemede kişisel verilerin hangi amaç ve vasıtayla işleneceğini belirleyip veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olduğu tanımından hareketle somut olayda İİK m. 89/1 uyarınca düzenlenen haciz ihbarnamesinde yer alan üçüncü kişilerin alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğüne bildirilmesi nedeniyle veri sorumlusu olarak Banka Avukatını tespit etmiştir.

Kanun’un 5’inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında kişisel verinin açık rıza olmadan işlenebileceği istisnai durumlar sayılmış ve “bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması ve ilgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması şartlarından birinin varlığı hâli” bu kapsamda değerlendirilmiştir.

İcra İflas Kanunu’nun 89’uncu maddesinde “Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir. (Haciz ihbarnamesi)” hükmü yer almaktadır.

Kurul, söz konusu hüküm uyarınca veri sorumlusu banka avukatının vekili olduğu Banka adına borçlu tarafın yakınlarına 89/1 haciz ihbarnamesi göndermesini, Bankanın haklarını ve menfaatlerini korumak amacıyla hareket ettiğinden, Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükleri ve yürütmekte olduğu icra işlemleri bakımından İcra İflas Kanunu ve ikincil mevzuat düzenlemelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla ilgili birim/mercie bildirme yetkisi olduğundan bahisle veri sorumlusunun işlediği kişisel açık rızası olmaksızın işlenebileceğini dile getirmiş ve Avukat hakkında Kanun kapsamında tesis edilebilecek bir işlem olmadığına karar verilmiştir.               

Sonuç:

Kurul tarafından veri sorumlusu Banka avukatının, müvekkili olan Bankanın haklarını ve menfaatlerini korumak için Kanun tarafından kendisine tanınan hak ve yetkilerini kullandığı ve bu kapsamda ilgili kişinin açık rızasının alınmasına gerek olmadığı hususu tespit edilmiş ve söz konusu veri işleme faaliyetinin Kanun’a aykırı olmadığına karar verilmiştir.

TOP