23.01.2025
Hazırlayan: Onat Buyuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve 614 Maddelerinde mirasın reddine ilişkin esaslar belirlenmiştir. Bu bilgi notumuzda, Kanun ve Doktrin ışığında, mirasın hükmen reddi, mirasçı lehine ret, bunların süreleri ve sonuçları incelenecektir.
Articles 605 and 614 of the Turkish Civil Code No. 4721 specify the principles regarding the disclaimer of inheritance. This memorandum will examine the legal implications of a disclaimer of inheritance and renunciation in favor of an heir and the related timeframes and consequences in light of the Law and Doctrine.
Külli halefiyet ilkesinin neticesinde miras bırakanın vefat etmesi ile miras bir bütün halinde mirasçılara geçer. Kural olarak mirasın bir bütün halinde mirasçılara geçmesi için mirasçıların, mirası kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulunmalarına gerek yoktur. Mirasçılar, murisin ölümüyle mirası kazanmış hale gelirler. Bununla birlikte, yasal ve atanmış mirasçıların ve vasiyetname alacaklısının kanun koyucunun düzenlediği ret süreleri içerisinde mirası reddetme hakları vardır.
Mirasın gerçek reddi, yasal veya atanmış mirasçıların mirası kendi iradesiyle reddetmeleridir. Hükmen ret, miras bırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olması ya da resmen tespiti halinde söz konusu olur ve miras kendiliğinden reddedilmiş sayılır. Mirasın hükmen reddedilmesi için mirasçıların açıkça beyanda bulunmalarına gerek bulunmamaktadır. Mirasçı lehine ret hükümleri uyarınca sonra gelen mirasçılara kabul beyanında bulunmaları için bir aylık yasal süre verilmiştir. Mirası reddeden mirasçılardan biri, sonra gelen mirasçı lehine ret müessesesini kullanarak, kendisinden sonra gelen mirasçılara mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını talep edebilir. Mirasın geçişinde kabul beyanı aranmamakla birlikte bu kuralın bir istisnası olan sonra gelen mirasçılar lehine ret halinde sulh hâkimi, sonra gelen mirasçılara mirası kabul edip etmediklerine ilişkin beyanda bulunmak üzere bir aylık süre verir. Bu bir aylık yasal süre, sonra gelen mirasçılar için mirası ret süresi değil, kabul beyanında bulunmaları için verilen bir süre olup yasal süre içerisinde beyanda bulunmayan sonra gelen mirasçılar mirası reddetmiş sayılırlar. Mirasçılar, miras bırakanın borçlarından müteselsil olarak sorumludurlar.
Mirasın Reddi Müessesinin Hukuki Niteliği
Mirasın reddi, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan değildir. Mirası reddetmeden ölen mirasçıya ait ret hakkı sonra gelen mirasçılara geçtiğinden mirasın reddinin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar arasında düzenlenmediği açıktır. Mirasın reddi, tek taraflı bir hukuki işlemdir. Murisin vefatı ile herhangi bir işlem yapmadan, mirası bir bütün olarak kendiliğinden kazanan mirasçının, mirası almak istemediğine ilişkin ret beyanı, tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir hukuki işlemdir. Bozucu yenilik doğuran bir işlem olması nedeniyle mirasçılık sıfatı geriye etkili olarak ortadan kalkar.
Doğmamış bir hakkın reddedilmesi mümkün olmadığından ret hakkı ancak miras bırakanın vefat etmesinden sonra kullanılabilir. Miras bırakanın vefatından önce yapılacak ret beyanı, henüz tereke mirasçıya intikal etmediği için hukuken geçerli değildir. Ancak mirasçı, miras bırakan vefat etmeden önce, miras payından vazgeçmesine yönelik olarak miras bırakanın da katılması suretiyle mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Mirasın bir kısmının reddedilebilmesi mümkün değildir. Mirası ret hakkı, yasal süre içerisinde ret hakkının kullanılmaması, yasal ret süresi içerisinde mirasçının ret hakkından feragat etmesi, mirasçının terekenin olağan yönetimi işleri dışındaki işlerine karışması ve terekeye ait bir malın gizlenmesi veya kendi adına mal edinilmesi halinde düşer. Ret hakkı düşmesine rağmen miras reddedilmişse ilgililer reddin hükümsüzlüğünü talep edebilir.
Şartları
Mirasın reddini, yasal veya atanmış mirasçı yapabilir. Miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içinde yapılmalı, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Ayırt etme gücüne sahip ve ergin mirasçı tek başına sözlü veya yazılı bir beyanla yapabilir. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
TMK 605. Madde Uyarınca Mirası Reddedebilecek Kişiler
Mirası reddetme hakkı yasal mirasçılara ve mirasçı olarak belirlenmiş kimselere tanınmıştır. Devlette yasal mirasçı olduğundan ret hakkını haizdir. Yasal mirasçılar kan hısımları, evlatlık, eş ve devlettir. Miras bırakan ölüme bağlı tasarruf ile mirasçı atayabilir. Bu kişiler de reddedebilir. Vasiyetname alacaklısı ise borçlardan sorumlu olmasa dahi TMK madde 616 uyarınca mirası ret hakkına sahiptir. Ret beyanı fiil ehliyeti gerektirdiğinden tam ehliyetsizlerin beyanı yasal temsilciler tarafından, sınırlı ehliyetsizlerin beyanı yine yasal temsilci tarafından veya yasal temsilci onayı ile sınırlı ehliyetsiz tarafından da yapılabilir. Ek olarak mal ortaklığı rejimi geçerli olan eşler, mirasın reddi için diğerinin rızasını almak durumundadır.
Ret Süreleri
Yasal mirasçılar için mirasın reddi süresinin başlangıcı miras bırakanın ölümünü öğrendikleri andır. Eğer mirasçılık sıfatı daha sonradan öğrenilmiş ise 3 aylık süre öğrenme tarihinden itibaren başlar. Yasal mirasçının ölüme bağlı tasarruf ile miras dışında bırakılmış olması halinde, ret süresi ölüme bağlı tasarrufun iptal edildiğinin mirasçı tarafından öğrenildiği andır.
Vasiyetname ve Miras Sözleşmesi ile Atanmış Mirasçılar Bakımından da Mirasın Reddi Süresinin Başlangıcı Sulh Hukuk Mahkemesinin vasiyetnameyi resmi olarak açtığı ve taraflara tebliğ ettiği anıdır. Miras sözleşmesi ile atanan mirasçılar için bu süre yasal mirasçılarla aynı şekilde işler. Bu sözleşme ile üçüncü kişi atanmış olması halinde resmi bildirim ile başlar. Terekenin Deftere Geçilmesi halinde mirası ret süresi yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin Sulh Hukuk Mahkemesinin tarafından kendilerine bildirilmesi ile başlar.
Ölen mirasçının yerine geçen mirasçının iki ret hakkı vardır. Bu mirasçı hem kendi miras bırakanının kendisine bıraktığı mirası ret hakkına sahipken hem de kendi miras bırakanına onun miras bırakanından kalan mirası ret hakkına sahiptir. Mirasçı bu iki mirası reddedebileceği gibi sadece kendi miras bırakanına kalan mirası da reddedebilir. Ancak mirasçı kendi miras bırakanından kalan mirası reddedip, miras bırakanına kalan mirası kabul edemez. Çünkü ilk miras mirası reddetmeden ölen kendi miras bırakanının terekesinin bir parçası olarak geçmektedir.
Mirasın Reddi Davasında Görevli Mahkeme
Mirasın gerçek reddinde görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Mirasın reddinin iptali davasında ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise davalının son yerleşim yeri mahkemesidir.
Mirasın Reddinin Sonuçları
Yasal mirasçılardan biri mirası reddettiğinde onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer. Atanmış mirasçılardan biri reddettiği zaman ise payı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufundan isteğinin başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, miras bırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır. Yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.
Mirasın Reddi Neticesinde Açılabilecek Dava Türleri
Mirasçılar alacaklılara zarar vermek amacıyla mirasın reddine yönelik tasarruflar yaptığında mirasçı tasarrufunun iptalinin istenmesi davası açılabilir. Ek olarak gerçek reddin tespiti ve tescili davası, reddin yasal şekline uygun olup olmadığı, reddin süresinde yapılıp yapılmadığı, mirasçının, mirası ret etmesinde kuşku duyduğu durumlarda terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkin istekler, ret hakkının düşüp düşmediği, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczinin tespiti istemi ve tereke alacaklısının reddeden mirasçı aleyhine açtığı geri verme istemi gibi örnekler sayılabilir. Reddi miras davası miras bırakanın öldüğü yerin bulunduğu sulh hukuk mahkemesine yapılacak bir beyanla gerçekleşecektir.
Sonuç olarak;
1) Mirasçılar, mirasbırakanın vefatı ile mirası kabul ettiklerine dair bir irade beyanına ihtiyaç duymaksızın bir bütün halinde mirası kazanırlar ve hem tereke borçlarına hem de alacaklarına karşı malvarlıkları ile sorumlu olurlar.
2) Mirasçının irade beyanına dayanan mirasın gerçek reddi ve mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayıldığı mirasın hükmen reddi olarak iki şekilde miras reddedilebilir. Mirasın reddi, miras bırakanının ölümünden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde kullanılmalıdır.
3) Miras reddedildiğinde, mirasçı sıfatı geriye etkili olarak ortadan kalkar.