19.11.2021

Yazarlar: Sema Çelebi, Mustafa Said Aktamış

Ölümün tespiti davası, ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görünen kişilerin öldüğünün tespit edilmesi amacıyla açılmaktadır. Bazı durumlarda Nüfus Müdürlüğüne ölümün tespiti için başvuru yapılması sonucunda ölüm tespit edilip tescil edilebilirken bazı durumlarda dava yoluna başvurmak zorunlu olmaktadır.

Öldüğü halde aile kütüklerinde sağ görünen kişilere ilişkin olarak ilgililerin, ölüm olayını gösterir bir belge ile Nüfus Müdürlüklerine başvurması halinde Nüfus Müdürlüklerince ölüm tutanağı düzenlenir ve ölüm tespit ve tescil edilir. Ölüm olayını gösterir bir belge Nüfus Müdürlüğüne ibraz edilememiş ise ölüm beyanının doğruluğu Nüfus Müdürlüğünce araştırılıp, yapılan tahkikat sonucunda ölüm tespit edilebilirse ölüm tutanağı mülki idare amirinin emri ile işleme konulur ve ölüm tescil edilir. Tahkikat sonucunda ölümün tarihi ve yeri tespit edilemeyip aynı zamanda fiilen araştırma imkânının kalmadığı idare tarafından tespit edildiğinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tahkikatı sona erdirir. Ölüm halinin Nüfus Müdürlüğünce tespit edilememesi halinde ölümün tespiti davası açılarak ölüm hadisesinin mahkeme yoluyla tespit edilmesi sağlanabilmektedir.

Ölümün Tespiti Davasının Açılması İçin Nüfus Müdürlüğüne Başvuru Yapmak Zorunlu Mudur? 

Ölüm hali Nüfus Müdürlüklerince tespit ve tescil edilebilirken, ölümün tespiti için Nüfus Müdürlüklerine başvuru yapılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesinde ölümün tespiti davası açılabilmektedir. Dava sonucunda ölümün tespit edilmesi halinde ve kesinleşmiş ilamın Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesiyle ölüm halinin tescili Nüfus Müdürlüğünce sağlanır. Ölümün tespiti hem mahkeme yoluyla hem de idari yollardan yapılabilmektedir. Ancak öncelikli olarak Nüfus Müdürlüğüne başvuru yapılmasıyla genellikle zamandan ve masraftan tasarruf sağlanmaktadır. Nüfus Müdürlüğünün tahkikatı sonucunda ölüm tespit edilemez ise dava yolunun tercih edilmesi gerekmektedir.

Ölümün Tespiti Davasında Taraflar Kimlerdir? Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir? 

Ölümün tespitini isteyen kişi, davayı ölümünün tespiti istenilen kişinin diğer mirasçılarına karşı açmalıdır. Ayrıca nüfus kaydının düzeltilmesi talep edildiği için Nüfus Müdürlüğünün de davalı olması gerekmektedir. Ölümün Tespiti davası, ölümü tespit edilmesi istenilen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer veya davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmalıdır. 

Ölümün Tespiti Davasının Özellikleri Nelerdir?

Ölümün tespiti davası, nüfus kaydının düzeltilmesi davaları içerisinde olması sebebiyle basit yargılama usulüne tabidir. Yargılamada her türlü kanıtla ispat sağlanabilir. Ancak ölümün tespiti davası kamu düzenine ilişkin bir dava olduğu için hâkim resen araştırma yapar. Aynı şekilde nüfus kayıtlarının düzeni ve gerçeğe uygun tutulması kamu düzeni ile ilgili olduğundan, hâkim davacının talebinin bu yönde olup olmadığına bakmaksızın ölümü, mümkünse gün/ay/yıl şeklinde, en azından yıl olarak tespit edecektir. Ölümün tespiti davası zamanaşımına tabi olmayıp hukuki yararı bulunan kişiler bu davayı her zaman açabileceklerdir.

Sonuç Olarak;

Ø  Ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ görünen kişilerin ölümünün tespiti hem idari yolla hem de dava yoluyla sağlanabilmektedir.

 

Ø  Ölümün tespiti için öncelikle idareye başvuru yapılması genellikle zamandan ve masraftan tasarruf sağlamaktadır.  

 

Ø  Ölümün tespiti davası, hem diğer mirasçılara hem de Nüfus Müdürlüğüne yöneltilmeli, dava ölen kişinin veya davacının yerleşim yeri Asliye Hukuk mahkemesinde açılmalıdır.

 

Ø  Mahkeme tarafların sunduğu delil ve iddialarla bağlı olmayıp maddi gerçekliği ortaya koymak için resen araştırma yapacak ve ölüm tarihini mümkünse gün/ay/yıl olarak tespit etmeye çalışacaktır.

TOP