ANONİM ŞİRKETLERİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİ

*Merve Gündeş 

I.         ANONİM ŞİRKETİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİNİN ŞARTLARI

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) uyarınca anonim şirketlerin, kendi paylarını iktisap etmeleri kural olarak yasaktır. Türk kanun koyucusu şirketlerin kendi payını iktisap etmesi konusunda sınırlı serbesti sistemini benimsemiş ve kanunda öngörülen bazı hallerde şirketlerin kendi paylarını iktisap etmesine imkan tanımıştır[1]. Bu haller: genel olarak iktisap (m.379), yakın ve ciddi bir kaybın önlenmesi amacıyla iktisap (m.381), istisnai hallerde iktisap (m.382) ve ivazsız iktisap (m.383) olarak düzenlenmiştir.  

1.  Genel Olarak İvazlı İktisap (m.379)

 TTK’nın 379. maddesinde anonim şirketlerin, Genel Kurul (“GK”) kararı ile esas veya çıkarılmış sermayesinin en fazla onda biri oranında paylarını iktisap edebilecekleri öngörülmüştür. Üçüncü kişinin şirket hesabına yaptığı iktisap ile yavru şirketler tarafından yapılan iktisaplar da bu yüzdenin hesaplanmasında dikkate alınır.

Kanunda şirketin ivazlı olarak iktisap edebileceği paylara esas veya çıkarılmış sermayenin onda biri oranında üst sınır getirilmiştir. Buradaki onda birlik sınır, bir pay sahibinden alınacak pay oranı değil, şirketin iktisap edebileceği payların itibari değerlerinin toplamının esas veya çıkarılmış sermayeye oranıdır.

Anonim şirketin kendi payını ivazlı olarak iktisap edebilmesi için GK kararı alınması ve Yönetim Kurulu (“YK”) ’nun bu konuda yetkilendirilmesi gerekmektedir.  Bu yetki en fazla beş yıl için geçerlidir[2] ve alınan GK kararında paylara ödenecek bedelin alt veya üst sınırı gösterilir. Bu beş yıllık süre yalnızca payların iktisabı için öngörülen süre olup iktisap edilen payların yasal sınır içinde kalan kısmının elden çıkarılması herhangi bir süreye tabi değildir[3].

Şirketin kendi paylarını iktisap etmesi kararı, olağan genel kurul veya olağanüstü genel kurul toplantısında alınabilir. Bu kararın alınması için TTK m.418’de öngörülen olağan toplantı ve karar alma sayılarının sağlanması yeterlidir.

Bununla birlikte iktisap edilecek payların bedeli düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olmalıdır (m.379/3). Bu hüküm şirketin payını iktisap edebilmesi için iktisap anında malvarlığının bulunması gereken durumu göstermektedir.

Şirket’in kendi paylarını iktisap edebilmesinin son koşulu, iktisap edilecek payların bedellerinin tamamen ödenmiş olmasıdır (m.379/4).

Öte yandan kanun koyucu, TTK m.380’de ortakların paylarının iktisabı amacıyla üçüncü kişilerle yaptığı ve konusu avans, ödünç veya teminat verilmesi olan hukuki işlemlerin batıl olduğunu belirtmiştir. Bu düzenlemeyle TTK m.379’da yer alan hükümlerin dolanılmasına engel olmak istenmiştir[4]. Dolayısıyla TTK m. 380 uyarınca anonim şirket üçüncü bir kişiye kendi paylarını iktisap etmesi için konusu avans, ödünç veya teminat vermek olan işlemleri gerçekleştiremeyecektir, gerçekleştirse bile bu işlemler batıl olacaktır.

2. Yakın ve Ciddi Bir Kaybın Önlenmesi Halinde İktisap (m.381)

İstisnaen TTK m.381’de belirtilen durumlarda yani yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için gerekli olduğu takdirde anonim ortaklığın kendi paylarını GK tarafından yetkilendirilme olmasa bile iktisap edebilmesi olanaklıdır[5].

Dikkat edilirse bu düzenleme, sadece GK tarafından yapılan yetkilendirme bakımından bir istisna öngörmektedir. Buna karşılık ortaklığın kendi paylarının iktisabı açısından m.379’da öngörülen diğer kanuni koşulların aynen aranması zorunludur[6]. Payların bu şekilde iktisabı halinde YK’nın ilk GK’a, iktisabın sebebi ve amacı, iktisap edilen payların sayıları, itibari değerlerinin toplamı ve sermayenin ne kadarını temsil ettiği, bedeli ödeme ve şartları hakkında yazılı bilgi vermesi gerekir[7].

Kanun maddesinde bahsedilen yakın ve ciddi kayıbın ilk akla gelen örnekleri: şirketin kendi paylarını iktisap edememesi durumunda borca batık bir kimseden alacağın tahsil edilememesi, hisse senetlerinin ani düşmesi veya düşebilecek durumda bulunması, şirket hakimiyetinin başka bir grubun eline geçmesi veya geçebilecek olmasıdır[8]. Kanun, yakın ve ciddi bir kaybın bir şirketin kendi paylarını iktisabının sakıncalarının çok üstünde olabileceğini öngörmüş ve bunu önlemek amacıyla böyle bir istisnaya yer vermiştir.

3.  İstisnai Hallerde İktisap (m.382)

TTK m. 382’de öngörülen durumlarda, ortaklık kendi paylarını m.379’da gösterilen şart ve sınırlara bağlı olmaksızın iktisap edebilir. Bunun sonucu olarak ortaklık,

a) Esas veya çıkarılmış sermayesinin azaltılmasına ilişkin 473 ile 475. Madde hükümlerini uyguluyorsa,

b) Külli halefiyet kuralının gereğiyse (birleşme, bölünme ve mirasla intikal gibi yollarla iktisap edilen paylar),

c) Bir kanuni satın alma yükümünden doğuyorsa (Özelleştirme Kanunu veya diğer bir kanunun herhangi bir hükmü dolayısıyla iktisap edilen paylar),

d) Bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartıyla ve cebri icradan bir şirket alacağının tahsili amacına yönelikse (örneğin şirket bir alacağını tahsil edememiş olsun, borçlunun elinde şirketin kendi payları varsa ve cebri icrada satılıyorsa şayet bu payların bedellerinin tamamı ödendiyse, şirket bunları cebri icradan iktisap edip ihale bedeli ile alacağını mahsup edebilir.),

e) Şirket menkul kıymetler şirketiyse kendi paylarını iktisap edebilir.

4. İvazsız İktisap (m.383)

Anonim Şirket, bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla, kendi paylarını ivazsız olarak iktisap edebilir. İvazsız iktisap, sermayenin yüzde onunu aşmama kuralına tabi değildir. Aynı şekilde bir yavru şirket, ana şirketin paylarını ivasız olarak iktisap edebilir.

II.        ORTAKLIĞIN İKTİSAP ETTİĞİ KENDİ PAYLARINI ELDEN ÇIKARMA ZORUNLULUĞU

TTK m.384’te düzenlenen elden çıkarma yükümlülüğü uyarınca şirketin iktisap ettiği paylarının yüzde onunu aşan payları elden çıkarması gerekmektedir. Bu maddeye göre, 382. Maddenin b) ve d) bentleri ile 383. madde hükümlerine iktisap edilen paylar, şirket için herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her halde iktisaplarından itibaren üç yıl içinde elden çıkarılırlar.

Ancak bu zorunluluk sadece ortaklığın esas sermayesinin yüzde onunu aşan kısım için geçerlidir. Ortaklık TTKm.379/1’de öngörülen yüzde onluk kısmı elinde tutmaya devam edebilecektir[9].

III.      ORTAKLIĞIN KENDİ PAYLARINI KANUNA AYKIRI İKTİSAP ETMESİNİN SONUÇLARI

TTK’nın 379 ve 381. Maddelerine aykırı olarak payların iktisap edilmesi halinde iktisap, yine de geçerli kabul edilmektedir.

Kanuna aykırı olarak iktisap edilen bu payların iktisap tarihinden itibaren en geç altı ay içerisinde elden çıkarılması gerekmektedir (m.385). Bu süre aykırı iktisap tarihinden itibaren başlayacaktır.

Kanunun ilgili hükümlerine aykırı olarak iktisap edilen payların hukuki akıbeti hakkında hiçbir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bununla beraber yalnızca ilgili paylara ilişkin elden çıkarma zorunluluğu öngörülmüş olması doktrinde işlemin geçersizliği sonucuna varılmayacağı şeklinde yorumlanmaktadır ve bu husus yabancı öğretide de kabul edilmektedir.

IV.      ELDEN ÇIKARILMAYAN PAYLARIN YOK EDİLMESİ

TTK m.384 ve 385 uyarınca elden çıkarılmayan paylar, sermayenin azaltılması yoluyla hemen yok edilmelidir (m.386).

YK, payların elden çıkarılması için gerekli gerekli işlemleri zamanında yapmazsa, yani payları altı ay içinde satışa çıkarmaz ve paylar bu süre içinde satılmadığında hemen itfa etmezse YK üyelerinin TTK m.553/1 uyarınca sorumluluğu ortaya çıkabilecektir.

V.        ORTAKLIĞIN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİNİN SONUÇLARI

Ortaklık tarafından pay iktisabı durumunda söz konusu paylar, ortaklığa aittir ve ortaklık iktisap ettiği payların değerlerini karşılayacak tutarda yedek akçe ayırmak zorundadır (m.520/1). Ancak ortaklığın iktisap ettiği kendi payları, şirkete hiçbir pay sahipliği hakkı vermez, bu paylar şirket GK toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaz (m.389).  Hatta ortaklık, iktisap ettiği hamile yazılı hisse senetlerini inançlı bir işlem ile devrederek kendisini GK’da temsil ettiremez, oy kullanamaz ve temettü alamaz[10].

 

SONUÇ

Anonim ortakların kendi paylarını iktisap etmesi kural olarak yasak olup TTK’da bazı koşullarda anonim şirketlerin kendi paylarını iktisap etmesine imkan tanınmıştır. Kanunda Genel Kurul’dan Yönetim Kurulu’na verilecek bir izinle şirket sermayesinin %10’unu aşmamak kaydıyla şirketlerin kendi paylarını iktisap edebileceği öngörülmüştür. Ayrıca şirketin karşılaştığı ciddi ve yakın kayıp tehlikesinin bulunması halinde Yönetim Kurulu izin almadan dahi bu iktisapları gerçekleştirebilecektir. Bu şartlar gerçekleşmese bile yine de payların iktisabı geçerli kabul edilir ancak bu durumda iktisap edilen payların, kısa sürede elden çıkarılmaları gereklidir aksi halde YK üyelerinin sorumluluğu gündeme gelebilecektir. Sermaye azaltımı ya da külli halefiyet gibi belli istinaların bulunması ya da payların bedelsiz olarak iktisap edilmesi halinde de şirketlerin kendi paylarını devralabilme imkanları muhafaza edilmiştir. Ortaklık kendi paylarını iktisap ederse bu paylara düşen bedelsiz payları da elde edebilir fakat paylar, bunun dışında şirkete herhangi bir ortaksal hak sağlamaz.

 

KAYNAKÇA

Ayan, Özge, Anonim Şirketin Genel Kurul Kararı ile kendi Paylarını İktisap Etmesi veya Rehin Almasının Koşulları (TTK 379), Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.17, S.1, 2013, s.185-228.

Çelikboya, Leyla Orak, Yeni TTK Uyarınca Şirketin Kendi Payını İktisabı.

Kendigelen, Abuzer, Yeni Türk Ticaret Kanunu, Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, 1. Bs, 12 Levha, İstanbul, 2011.

Şener, Oruç Hami, Ortaklıklar Hukuku, 3. Bs., Ankara, Seçkin, 2017.

www.kazancı.com

http://www.erdem-erdem.av.tr/


[1] Özge Ayan, Anonim Şirketin Genel Kurul Kararı ile kendi Paylarını İktisap Etmesi veya Rehin Almasının Koşulları (TTK 379), Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.17, S.1, 2013, s.187.

[2] TTK m.379/2’nin gerekçesinde Genel Kurul’un bu yetkinin kullanılmasını belli bir amaca bağlayabileceği de belirtilmiştir ancak bu amaç kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olamaz.

[3] Ayan, a.g.m., s.209.

[4] Leyla Orak Çelikboya, Yeni TTK Uyarınca Şirketin Kendi Payını İktisabı, 07.12.2020 tarihinde http://www.erdem-erdem.av.tr/yayinlar/hukuk-postasi/yeni-ttk-uyarinca-sirketin-kendi-paylarini-iktisabi/ adresinden erişildi.

[5] Oruç Hami Şener, Ortaklıklar Hukuku, 3. Bs., Ankara, Seçkin, 2017, s.395.

[6] Bu hususta bkz. Abuzer Kendigelen, Yeni Türk Ticaret Kanunu, Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler, 1. Bs, 12 Levha, İstanbul, 2011, s. 234.

[7] Şener, a.g.e., s.396.

[8] Bu husus için bkz. Türk Ticaret Kanunu Gerekçesi, 07.12.2020 tarihinde http://www.ticaretkanunu.net/turk-ticaret-kanunu-madde-gerekceleri-ikinci-kitap-ticaret-sirketlerimadde-124-644/ adresinden erişildi.

[9] Şener, a.g.e., s.399.

[10] Şener, a.g.e., s.399.

TOP